Doğada Kulübe Yapımı 1 – Tasarımın Oluşturulması

Çocukluk hayallerimden birisi daha gerçekleşmeye başladı. Kendi ahşap kulübemi yapıyorum. Üstelik çocukluğumda hayal kurarken atladığım bazı noktalar olmuş, kulübeyi tek başıma değil, çok güzel insanlarla beraber yapmaya başladım. Tek başıma bu işi yapmak bu kadar keyif vermezdi. Dışarıdan her ne kadar yeni moda süper keyifli bir aktivite gibi gözükse de ciddi zorlukları var. Bu yazı dizisinde hem nasıl başladık neler yaptık onlara değineceğim, hem de naçizane tecrübelerimi aktaracağım.

Kulübe Tasarım Kriterleri

Tasarım kriterlerini bir bütün halinde anlatmak yerine temelden çatıya , hangi uzunluğu ya da hangi malzemeyi niye seçtiğimi yeri geldikçe anlatacağım.

Yerimiz Bayramiç’te. Şirin bir tarla kendisi. Kulübe yapma amacımız tabii ki öncelikle eğlence. Ancak bu arazide tarımla da uğraşacağımız için alet edevatlarımızı bırakacak ve barınacak bir yere ihtiyacımız var.

Kulübeyi (tiny house demek daha havalı dursa da bildiğimiz kulübe işte) tamamen ahşaptan tasarladım. Tasarım sürecinde defalarca fikrim değişti. Ortada o kadar fazla birbirinden alakasız örnek, o kadar fazla seçenek var ve insan bütün güzel detayları kendi projesine dahil etmek istiyor. Sanırım önce bundan vazgeçmek lazım. Bir projeye de her güzel ayrıntıyı ekleyemiyorsunuz. Yer yok, çünkü “Tiny”.

Kulübeyi tasarlarken çokca kitap karıştırdım, internette makaleler okudum. Ancak başka bir coğrafyanın ya da zengin bir bütçenin reçetesi sizin için uygun olmayabiliyor. Ben de kulübe modelini Bayramiç’te bulabileceğim yapı malzemeleri ve 1-2 kişilik işgücüyle üstesinden gelinebilecek bir tasrıma indirgedim.

Ölçüleri 360cm X 515cm olarak belirledim. Ölçülerin belirlenmesinde esas olan standart olarak bulabileceğim kalas boyları. Çatıyı beşik çatı yerine tek eğimli yapmaya karar verdim. Bu sayede çatı için mahya malzemesi bulmama gerek kalmadı. Üstelik bu şekilde mertek-aşık birleşimleri daha zahmetsiz olacak.

Evin alçak ve dar cephesini, baskın rüzgarı alacak yönde hizaladım. Bu şekilde hizalanınca malesef çatının konumu güneş paneli için uygun olmuyor. Ancak önceliği rüzgar tarafında kullanmak daha mantıklı geldi. Güneş panelini evin dışına yapacağım 3 m²’lik WC’nin çatısına yapacağım.

Su basmanı ve evin zemine sabitlenme şekli en çok kararsız kaldığım nokta oldu. 2 seçeneğim vardı.

• Zeminden yaklaşık 1 metre içeri giren, katran ile tecrid edilmiş, altı mıcır çevresi betona gömülü kazıklar kullanmak

• Zeminde Ø40cm çapında ve 40cm derinliğinde çukurlar kazıp, içlerine beton döküp pergola ayağı pirizlemek. Bu çok daha kolay ancak her bir kazığın, 2 eksende çapraz uzun kazıklar ile de sabitlenmesi gerekiyor. Aksi halde iskambilden kule gibi devrilme riski var. Ve bu çapraz direkler, pencerelere çok az yer bırakıyor. Bu yöntemi seçtim

Bu tasarımlara karar verirken sıklıkla, Residential Carpentry kitabından faydalandım. Bence internetteki doğru bilgiyi süzmeye çalışmaktansa her konunun baştan sona işlendiği, belli bir standarda göre hesaplamaların yapıldığı bir kitaba başvurmak en sağlıklı yol.

Arazide marangozluk yapmak, atölyede marangozluk yapmaktan epey farklı. Ve bu konuda Kuzey Amerikalıların tecrübesi epey fazla. Amerikan ekolü bir kitap gerekli el aletlerinin, ölçü aletlerinin neler olması gerektiğini de size söylüyor.

Ve bu bilgiler gerçeklikten kopuk değil, adamlar halen temel hariç gerisi tamamen ahşap evleri arazi şartlarında inşa ediyorlar. Amerikada bu işi yapan elemanlardan (contractor) bir eksiğim de tabii ki kocaman bir pick-up.

Araziye minik de olsa bir atölye kuracak malzemeyi taşımanın en mantıklı yolunun aracıma bir römork almak olduğu sonucuna vardım. Römork içinde taşıdıklarımız;

• 3.5 kVA’lık bir jeneratör

• 4 çalışma eşeği, 1 mengeneli seyyar tezgah

• Benzin motorlu testere,

• Yemek masası

• El aletleri, toprak tesviye aletleri, el arabası

• Balta, balyoz, sökü demiri

• Elektrikli daire testere

• Emprenye malzemesi, sıvı zift,

• Muhtelif ölçülerde silinmiş tahtalar ve tahta kazıklar (zeminde ölçüm ve hizalama yaparken kullanmak için)

• Kamp yerinin banyo teşkilatı (teşkilat diyince afilli duruyor, ananemden kalma 30 litrelik bakır kazan ve altına inşaat demirinden yaptığım sac ayağı aslında)

• Ve tabii ki, bizi temmuz ve ağustos güneşinden koruyacak, biricik sığınağımız, 6 X 7 metrelik ölçüleriyle pazarcı brandamız.

Daha önceki uzun soluklu kamp tecrübelerimden biliyorum ki öncelikli iş kamp yerinde sürdürülebilir bir konfor ve dinlenme alanı yaratmak. Bu, normal bir kamp tatilinde bile gerekliyken, arazide ev yapmak gibi fiziksel bir aktivite de eklenince daha önemli oluyor. İlk iş kamp yerini kurmak.

Günlük olarak alıştığınızdan fazla efor sarfettiğiniz bir ortamda, bir de günlük alıştığınız konfor seviyesinden aşağılara düşerseniz mental kondisyonunuz hızla düşer ve gerginlikler başlar. 3­½ hafta olarak planladığımız bu ilk etapta mümkün mertebe ev konforumuzu yaratmaya çalıştık. Gün sonu sıcak banyomuz, gün ortası dinlenmek için ağaçların arasında hamaklarımız ve tabii ki kompresörlü bir araç tipi buzdolabı.